İçeriğe geç
Home » Accidental Mark 2. Bölüm

Accidental Mark 2. Bölüm

[Oyuncu Pei Shaoze, “Kazara İşaret” isimli romanın dünyasına hoş geldiniz.]

[Kitaba Işınlanma Sisteminin Amacı: Romanın başkahramanını geliştirmek ve diğer kahramanın size karşı olan iyi izlenimlerini 100 puana çıkarmak.]

[Kahraman Cheng Xia da çevrimiçi. Şu an kızışma döneminde ve ona yapacağınız hiçbir şeye karşı direnmeyecek.]

Mekanik bildirimler yine zihninde belirmişti. Bu, Pei Shaoze’nin nihayet omega, feromonlar ve Cheng Xia kelimelerinin neden tanıdık geldiğini hatırlamasını sağlamıştı.

Bu bir romandı.

O gün otele giderken kız kardeşi “Kazara İşaret” isimli bir romandan bahsetmişti. Romandaki karakterlerden birinin adı da Pei Shaoze’ydi. Bu karakter onunla aynı adı taşıyor olmakla kalmıyordu ve o da eğlence sektöründeki büyük bir şirketin başkanıydı.

Kız kardeşinin okuduğu kitap pek ilgisini çekmediğinden haliyle detaylarını da sormamıştı. Tek bildiği şey bu romanın “ABO” evreninde geçtiğiydi. Kitaptaki Pei Shaoze adlı kahraman bir alfaydı ve diğer karakterin adı da Cheng Xia’ydı. Sahiden de alkolü fazla kaçırdığından birkaç uyku hapı almıştı ve ardından da bir romanın içine mı ışınlanmıştı?

Zihnindeki bu mekanik ses, oyunculara rehberlik eden bir NPC* miydi?

ÇN: NPC ingilizce bir kısaltma ancak Türkçede de NPC dediğimiz için böyle bıraktım. Non-Player character, yani oyun içerisinde olan ama oyuncu olmayan karakter.

Pei Shaoze çabucak sakinleşti ve içinden şöyle dedi: “Çok meşgulüm ve bu sıkıcı oyunu oynayacak vaktim yok. Başka bir oyuncu seç. Ben geri dönmek istiyorum.”

Sistem 1022 bir an donup kaldı, ardından ciddi bir şekilde açıkladı: [Üzgünüm, Kitap Işınlanma Sistemi oyuncuya bağlıdır ve seçilen oyuncunun hesabı iptal etme hakkı bulunmamaktadır! Bu dünyadaki görevi tamamlamadan orijinal dünyanıza geri dönemezsiniz.]

Pei Shaoze kaşlarını çattı. Görev mi? Başka bir deyişle, Cheng Xia’nın onun hakkındaki iyi izlenimlerini 100 puana çıkarmak mıydı? Bir müddet düşündükten sonra fısıldadı, “Pekâlâ, ancak orijinal romanı okumadım. Lütfen bana anlat.”

Sistem 1022 hemen olumlu yanıt verdi: [Sorun değil! Oyuncu şu anda yeni gelen koruma döneminde olduğu ve orijinal romanı okumadığı için sistem romanın tam metnini oyuncunun okuması için açacak. Şimdi okumak ister misiniz?]

Önünde şeffaf bir kayan çerçeve ve bir “kitap” düğmesi belirdi.

Pei Shaoze kitabı açtı ve olay örgüsünü gözüyle hızla taradı.

Kazara İşaret romanı bir ABO romanıydı. Ana karakter Pei Shaoze, tipik bir zengindi ve Tianxuan Entertainment’ın şu anki başkanıydı. Çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda bir omega olan Lin Qianshu’ya gizli hisler besliyordu. Lin Qianshu kalbindeki bir mehtap gibiydi lakin ne yazık ki bir başkasıyla nişanlanmıştı ve okumak için yurtdışına gitmek üzereydi.

Tam o sırada Cheng Xia ortaya çıkmıştı. Cheng Xia sıradan bir aileden geliyordu ve oyunculuk akademisine kendi çabalarıyla girmeyi başarmıştı. Bir yetenek avcısı tarafından keşfedildikten sonra Tianxuan Entertainment ile sözleşme imzalamıştı. Şirketin yıllık toplantısında patronu Pei Shaoze ile tanışmıştı. Olağanüstü güzellikte olduğundan ötürü toplantı esnasında Pei Shaoze sık sık Cheng Xia’ya bakıp duruyordu.

Çabucak başarıya ulaşmak isteyen Cheng Xia’nın menajeri, Başkan Pei’nin Cheng Xia ile ilgilendiğini düşünmüştü. Böylece Cheng Xia’yı hızla popüler hale getirmek için kendi planını yapmış ve Cheng Xia’nın içkisine gizlice bir feromon hapı katmıştı. Ardından da Cheng Xia’yı Başkan Pei’nin yatağına göndermişti.

Omega feromonlarından etkilenen Pei Shaoze, Cheng Xia’yı zorla işaretlemişti. Cheng Xia’yı sevmediği için, Cheng Xia’yı kapısına getirilen bir oyuncak olarak görüyordu. Cheng Xia’ya karşı hiç kibar davranmamıştı ve onu işaretlerken de ona oldukça kaba davranmıştı. Hatta öyle ki, Cheng Xia’nın bedeni kanamaya başlamıştı.

Ertesi gün Pei Shaoze, yaralı olan Cheng Xia’yla hiç ilgilenmemiş ve şoförden onu hastaneye götürmesini istemişti.

Hastanede kaldığı günlerde Pei Shaoze bir kez olsun bile Cheng Xia’yı görmeye gitmemişti.

Menajeri Başkan Pei’nin hoşnutsuzluğunu fark etmiş ve işinin artık sallantıda olacağından korkmuştu. Bu nedenle yaptığı her şeyi Cheng Xia’nın üzerine atarak Başkan Pei’yi baştan çıkarmak için kendi içkisine feromon hapı koyduğu iftirasını atmıştı. Hatta bu hapı bizzat Cheng Xia’nın satın aldığını kanıtlamak için bazı planlar bile yapmıştı.

Pei Shaoze, Cheng Xia’dan daha da iğrenmişti ama dokunduğu omeganın başkalarının kollarına girmesine izin vermek de istemiyordu. Böylece Pei Shaoze, Cheng Xia’yı bir evcil hayvanmış gibi yanında tutmaya karar vermişti.

Cheng Xia’nın en büyük hayali, bir gün mükemmel bir aktör olmaktı ama bu beklenmedik işaret, planını tamamen bozmuştu. İşaretlendikten sonra, Pei Shaoze’ye fiziksel bir bağımlılık geliştirmişti. Menajerinin onun üzerine ittiği iftira Pei Shaoze’nin sözleriyle birleşince, dünya hakkında pek bir şey bilmeyen Cheng Xia’nın kafası karışmış ve Başkan Pei’nin isteğini kabul etmişti.

Cheng Xia çok yakışıklı ve itaatkâr olduğundan, Pei Shaoze yavaş yavaş Cheng Xia’ya karşı nazik davranmaya başlamıştı. Cheng Xia, bu sahte şefkate kapılmış ve Pei Shaoze’ye âşık olmuştu. Oyuncu olma hayalinden vazgeçmişti, Başkan Pei’nin yanında kalmıştı ve her gün onun için yemek pişirerek onunla ilgilenmeye başlamıştı.

Bu “samimi” günlerden üç yıl sonra, Lin Qianshu Çin’e geri dönmüştü. Nişanlısından ayrıldıktan sonra ruh hali son derece kötüydü, bu yüzden yedekte tuttuğu Pei Shaoze’ye geri dönmüştü. Pei Shaoze’nin tavırları anında 180 derece değişmişti ve kalbindeki mehtabın peşinden gitmeye karar vermişti.

Pei Shaoze ve Lin Qianshu’nun samimi fotoğrafları kısa süre sonra paparazziler tarafından yayılmaya başlamıştı. Cheng Xia sonunda Pei Shaoze’nin hep sevdiği kişinin Lin Qianshu olduğunu anlamıştı. Üzgün ​​olsa da daha fazla kendini utandırmak istemiyordu. Bu nedenle Pei Shaoze’nin villasından uzaklaşmak isteyerek eşyalarını toplamaya başlamıştı.

Pei Shaoze, Cheng Xia’nın gitmesine izin vermemişti. Cheng Xia ile beraber yaşamaya alışmıştı ve kendisine âşık olan bu genç adamı bırakmaya hiç niyeti yoktu. Böylece Pei Shaoze, Cheng Xia’yı eve kilitlemişti.

Evde hapis kaldığı bu süreç boyunca Cheng Xia her gün zihinsel çöküntüler yaşamıştı ve bedeninde istismara uğradığını açıkça gösteren izlerin sayısı artıyordu. Pei Shaoze, genç adamın gözlerindeki ışığın söndüğünü gördükten sonra yöntemleri daha da sapkın bir hal almaya başlamıştı…

Aynı zamanda, “gerçek aşkı” olduğunu düşündüğü Lin Qianshu ile görünüşte romantik olan ilişkisini de sürdürmeye devam ediyordu.

Cheng Xia işkence görmüş ve ciddi şekilde yaralanmıştı. Pei Shaoze sonunda onu hastaneye götürmek zorunda kalmıştı. Hastanedeyken, bir doktorun yardımıyla Pei Shaoze’nin gözetiminden kaçma fırsatı bulmuş ve şehirden uzak, kırsal bir yerde saklanmıştı.

Gelgelelim Lin Qianshu bu durumdan pek de tatmin olmamıştı. Pei Shaoze’nin, Cheng Xia’nın arkasından endişelendiğini fark etmişti ve bu yüzden de Cheng Xia’yı tamamen mahvedecek bir fikir düşünmüştü. Gizlice kayda alınmış bir videoyu halkla ilişkiler departmanına göndermişti, böylece Cheng Xia’yı geri dönüşü olmayan bir şekilde itibarsızlaştıracaktı.

Çok geçmeden, Cheng Xia’nın uygunsuz fotoğrafları internette yayılmıştı. Bu fotoğraflarda Cheng Xia’nın yüzü çok netti ve Pei Shaoze ise soğuk ve sabırsız görünüyordu.

Lin Qianshu herkes tarafından “yetenekli, nazik ve zarif” bir omega olarak biliniyordu. Prestijli bir okuldan yüksek lisans derecesi ile mezun olmuştu ve kendi tasarım markasını yaratmıştı. Sayısız hayranı vardı ve henüz insanlar tarafından çok da tanınmayan Cheng Xia’yı mahvetmesi sadece saniyelerini almıştı. Bu fotoğrafları gören hayranları çılgınca küfretmek için hemen Cheng Xia’nın Weibo* hesabına akın etmişti.

ÇN: Çin’deki en büyük sosyal medya platformu

“Ne idiği belirsiz bir aktör patronu baştan çıkarmaya çalışmış!”

“Kokuşmuş, arsız, ahlaksız seni. Yuva yıkanın yuvası olmaz!”

“Qianshu’muz, Başkan Pei’nin çocukluk aşkı. Sen kim köpeksin?!”

İnsanların onu linçlemesi Cheng Xia’nın kalbini bir bıçak gibi kesmişti ve Weibo hesabını kapatmak zorunda kalmıştı. Fakat bu kişiler hırslarını alamayıp ev adresine varana kadar tüm bilgilerini ifşa etmişti ve evine Lin Qianshu adıyla içinde uygunsuz fotoğraflarıyla beraber bir fare ölüsü gönderilmişti.

Cheng Xia’nın babası evdeydi ve kargo kutusunu açtığında sinirinden kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılmıştı.

Cheng Xia haberi alır almaz panik içinde hastaneye koşmuştu. Bu esnada Pei Shaoze tekrar aramıştı ve ses tonu buz gibiydi, “İlk sen beni baştan çıkarmaya çalıştın. Feromonlarından etkilendiğim için kendimi kontrol edemedim. Her şey bir kazaydı. Cheng Xia seni hiç sevmedim. Sen yalnızca benim besleyip büyüttüğüm bir köpektin.”

Cheng Xia’nın beti benzi atmıştı ve sanki bir buz mahzenine düşmüş gibiydi. Üzerinde ince bir süveter vardı ve bir kış gecesi hastane koridorunda öylece duruyordu. O gün onun yirmi ikinci doğum günüydü.

En nihayetinde babası ameliyat masasından kalkamamış ve orada yaşama gözlerini yummuştu. Ondan tam iki gün sonra annesi de babasının acısına dayanamayarak vefat etmişti.

Cheng Xia son derece ıstırap içindeydi. Ebeveynlerinin küllerine dua etmek için mezarlığa gitmişti ve orada Pei Shaoze ile Lin Qianshu’nun el ele tutuşarak Pei Shaoze’nin uzun yıllar önce vefat eden büyükbabasının mezarının önünde durduklarını gördü. Ardından Pei Shaoze diz çökerek Lin Qianshu’nun parmağına bir yüzük koymuştu…

O an Cheng Xia sanki bir rüyadan uyanmıştı. Pei Shaoze onu zerre kadar bile sevmemişti. Son üç yılda ona karşı gösterdiği nezaketi tamamen onun yanılsamasından ibaretti. Pei Shaoze’nin gözünde arzularını tatmin etmek için büyüttüğü bir köpekten başka hiçbir şey değildi! Pei Shaoze’ye aşık olduktan sonra Cheng Xia tüm hayallerinden vazgeçmekle kalmamış, bir de üstüne ailesinin vefat etmelerine neden olmuştu! Pei Shaoze’yle tanışmasıyla birlikte hayatı tamamen kararmıştı.

Cheng Xia o gün ailesinin küllerine bakarak bir ant içmişti. Bir gün Pei Shaoze ve Lin Qianshu’dan intikamını alacaktı!

Pei Shaoze ve Lin Qianshu evlilik haberlerini duyurduktan sonra Cheng Xia yurt dışına gitmiş, adını değiştirmiş ve bir yerlere gelebilmek için gayretle çalışmıştı.

Hemen ardından Cheng Xia kasıtlı olarak bir plan yapmıştı. Pei Shaoze’yi kontrolden çıkarmak için ona alfa feromonlarını kontrolden çıkaran bir şey vermiş ve sanki meşru müdafaaymış gibi bir algı yaratarak onu bıçaklamıştı.

Cheng Xia’nın oyunculuk yetenekleri çok gelişmişti. Kameraların olduğu bir evde karşısındaki güçlü alfa yüzünden sahiden de korkudan paniğe kapılmış gibi görünüyordu. Kaçarken mutfaktan bir meyve bıçağını kaparak Pei Shaoze’yi yanlışlıkla bıçaklamış ve ardından da gözyaşları içinde ambulansı aramıştı…

Cheng Xia’nın oyunculuk becerileri son derece iyiydi. Güvenlik kamerası görüntülerinde eksik bir şey yoktu. Her dakika ve saniye, onun çaresizliği ve paniği açıkça görülebiliyordu. Ayrıca Cheng Xia, kendini savunmak için en iyi avukatı tutmuştu ve kendi lehine pek çok kanıt hazırlamıştı. Yargıç bile bu omeganın meşru müdafaa yaptığına inanıyordu ve en sonunda da Cheng Xia bu davadan beraat etmişti.

Pei Shaoze en kötü şekilde ölen alfalar arasında olarak adını tarihe yazdırmıştı.

Cheng Xia duruşma salonundan çıkarken güneş gözlüğü takıyordu ve altında, gözlerinin içinin güldüğünü kimse görmüyordu.

Hikâyenin Sonu.

Romanın tamamını okuyan Pei Shaoze: “…….”

Başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordu.

Romandaki Pei Shaoze beyinsizin ve karaktersizin tekiydi.

Cheng Xia’yı feromonların etkisiyle işaretlemiş olsa da madem yanında tutmaya karar vermişti, o halde ona karşı sorumluluk alması gerekiyordu. Kalbinde Lin Qianshu varken Cheng Xia’yla sevişerek ikisini de aldatmış sayılmıyor muydu? Aslında Cheng Xia’ya aşık olduğu ona işkence çektirip ailesinin ölmesine neden olduktan ve Cheng Xia yurtdışına gittikten sonra mı fark etmişti?

Tüm bu bilgiler ışığında şirketinin iflas etmiş olmasına da şaşmamalıydı.

Pei Shaoze romanı okurken kaşlarını çatmaya devam etmişti. Yazarın bu romanı topluma ibret olsun diye yazıp yazmadığını bilmiyordu. Aksi takdirde neden böylesine karmaşık ve dramatik bir hikâye yazsındı ki?

Cheng Xia’nın tam bir pislik olan Pei Shaoze ve Lin Qianshu ile tanışması tam anlamıyla bir felaketti. Sevdiği adam onu parmağında oynatmış, ihanet etmiş, eve hapsetmiş ve ona işkence etmişti. İnternette yanlış anlaşılarak linçlenmiş, çıplak fotoğrafları her yerde dolaşmıştı ve en sonunda ailesi kahırlarından dolayı vefat etmişti…

Yazarın “Cheng Xia”ya bir garezi falan mı vardı? Işıl ışıl, nazik ve yufka yürekli bir genç zihinsel olarak çökene kadar işkence görmüştü. En sonunda intikam almak için geri dönmüş ve pisliğin teki olan o alfayı öldürmüştü…

Ne tür bir entrikaydı bu böyle?

Romanın olduğu ekranı kapatan Pei Shaoze’nin başına ağrılar girmişti.

[Sistem 1022: Romanı okumayı bitirdiniz. Romana ışınlanmanızın ilk günü olduğundan hala koruma altındasınız.]

[Dostça hatırlatma: Bir sonraki göreviniz Cheng Xia’yı işaretlemek.]

Cheng Xia’nın vücudu şiddetle titriyordu. Nedense feromonları kontrolden çıkmıştı ve içgüdüsel olarak bir alfa tarafından işaretlenmeyi arzuluyordu. Vücudundaki garip boşluk hissi onu rahatsız ediyor, hatta adeta delirtiyordu.

Yanındaki alfanın soğuk kokusu onu daha da çok çekiyordu. Uzanıp alfanın soğuk kokusunu almaktan kendini alamamıştı ve sesi titriyordu, “Çok kötüyüm…lütfen, bana yardım et…”

Pei Shaoze’nin ifadesi biraz değişti. Romanın ilk başına ışınlanmıştı ve kitaptaki şerefsiz alfanın, yani Pei Shaoze’nin yerine geçmişti. Henüz hayatı kararmamış olan omega tam karşısında duruyordu.

İşaretlemeli mi, yoksa işaretlememeli miydi? Bu, yapmak zorunda kaldığı berbat bir seçimdi.


 

5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

You cannot copy content of this page

0
Would love your thoughts, please comment.x