İçeriğe geç
Home » Alpha Predator 103. Bölüm

Alpha Predator 103. Bölüm

Shen Dai, büyükannesine veda etmek için odasına gitti ve yarın Qiu Qiu’yu tekrar getireceğini söyledi. Ardından da Cheng Ruoze’yi bulmak için lobiye indi, onun arabasıyla eve dönmeyi planlıyordu.

Ancak o anda Cheng Ruoze hemşireyle konuşuyordu.

“Asistan Cheng, sorun nedir?”

“Hemşire burada Qiu Qiu’nun bir dosyası olduğunu söyledi ama şifreliymiş. Çok tuhaf, ne zaman dosyası buraya geldi ki?”

Shen Dai bir şeyi hatırladı, “Ah, Qiu Qiu’nun ateşi olduğu gece burada kalmıştı.” Aslında o günü unutmuş değildi. O gün Qu Moyu babalık testi için gizlice Qiu Qiu’nun kanını almıştı ve onu velayetle tehdit etmişti, bu yüzden o günü anımsamak istemiyordu.

“Anlıyorum, o zaman işimiz yarın daha kolay olacak demektir. Hemşire hanım, lütfen dosyayı aktarın ve bebeğin ilk iki hepatit B aşısının zamanını kaydedin,” dedi Cheng Ruoze, “Mühendis Shen, yarın gel ve doğrudan hemşireyi bul. Senin için her şeyi ayarlayacak.”

“Şey, aslında…..” Qu Moyu da yarın gelecekti.

Hemşire ekrana baktı ve, “Üzgünüm, Shen Yue’nin dosyasına erişim iznim yok,” dedi.

“Neden?” dedi Cheng Ruoze aceleyle, “Ah, Başkan Qu şifrelenmesini istediyse sorun yok, ben onun asistanıyım. Yanımdaki kişi de Shen Yue’nin omega babası.”

Hemşire birazcık mahcup olmuştu. Cheng Ruoze ve Shen Dai’yi tanımamasına rağmen, CEO’nun Shen Dai’nin büyükannesine ne kadar önem verdiğini görebiliyordu, bu yüzden kimliklerinden şüphe duymuyordu, “Benim yetkim yok, bu yüzden başhemşireden izin almam gerekiyor.”

“Sorun değil, ben ararım,” dedi Cheng Ruoze ve doğrudan başhemşireyi aradı.

Başhemşire ikisinin kimliklerini doğruladıktan sonra diğer hemşireye şifreyi verdi ve o da Qiu Qiu’nun dosyasını açtı, “Aşı günlerini mi girmek istiyorsunuz? Tarihleri söyleyin lütfen.”

Shen Dai telefonundaki notlara bakarak hemşireye söyledi. Lobinin önünde kıvrımlı bir yer vardı ve ikisi ayaktayken ekranın sadece bir kısmını görebiliyorlardı. Cheng Ruoze uzun boyluydu ve haliyle bacakları da uzundu. Hafifçe eğildiğinde ekranı net bir şekilde görebiliyordu. Farkında olmadan göz ucuyla baktı ve aniden bir şey gördü.

O anda şaşkınlıkla ağzından bir “Ah,” sesi kaçıverdi.

Hemşire başını kaldırıp ona baktı ama Shen Dai de afallamıştı, “Ne oldu?”

“İnanamıyorum!” dedi Cheng Ruoze ve ekranı çevirdi, sesi heyecandan titriyordu, “Qiu Qiu S-seviyesiymiş!”

Shen Dai donakaldı.

Cheng Ruoze oldukça heyecanlanmıştı, “Neden Başkan Qu’yla bu konu hakkında hiç konuşmadınız? Qiu Qiu beklenmedik bir şekilde…….” Shen Dai’nin sersemlemiş ifadesine baktığında bir şeylerin yanlış olduğunu anladı. Yoksa, Shen Dai bilmiyor muydu?

Shen Dai ekrana baktı. Qiu Qiu’nun dosyasında, feromon seviyesi sütunu boş olmalıydı çünkü feromon seviyesini hiç ölçtürmemişti. Lakin siyah arka plan üzerine yazılan S harfini açıkça görebiliyordu.

S-seviyesi alfa.

Qiu Qiu S-seviyesi bir alfaydı.

Cheng Ruoze ihtiyatla, “Mühendis Shen, sen bilmiyor muydun?” diye sordu. O da kafa karışıklığı içindeydi. Bir baba çocuğunun feromon seviyesini nasıl bilmiyor olabilirdi ki? Daha önce ölçtürmemiş olsa da artık öğrenmişti. Mutlu olması gerekmiyor muydu? Shen Dai’nin tepkisi onu hayrete düşürmüştü.

Shen Dai’nin zihnine bir sürü karmaşık ses ve resim dolmuştu. Sayısız duygu sinir sistemini her yönden engelleyerek düşünmesini zorlaştırıyordu. Bebeği S-seviyesi bir alfaydı ve bu, piyangoyu kazanmak gibi bir şeydi. Ancak hiç sevinememişti. Ağzından çıkan ilk şey “Demek öyle,” olmuştu. Qu Moyu’nun kendisine ve Qiu Qiu’ya olan şefkatli davranışlarının ve düşük seviye bir omegayla evlenip onu işaretleme riskine girmesinin şimdi mantıklı bir açıklaması vardı. Qu Moyu o çok istediği S-seviyesi alfa varise sahip olmuştu.

Demek öyle.

Qu Moyu’nun tüm eylemlerinin aslında makul bir nedeni vardı.

Yağmurlu gecede birlikte Gecenin Kraliçesi Çiçeği’ni izlediklerinde ve nazikçe öpüştüklerinde zamanın durmasını ve geçmişteki tüm o acı verici anıları unutmayı dilemişti. Aslında o anda Qu Moyu’nun ona karşı hisleri olduğuna inanıyordu; bunun sebebi belki geçmişte sahip oldukları o tatlı anılardı, belki de işaretti.

Ama gerçeklik mantıkla ilgiliydi, hayal gücüyle değil. Qu Moyu’nun yaptığı her şeyin mantıklı bir sebebi vardı. Sadece sıradan bir insan olan o, bilinçaltında her şeyi duygusal bir bakış açısıyla değerlendiriyordu. Ne de olsa S-seviyesi bir alfanın hiçbir kusuru olmazdı. Demek ki Qiu Qiu’nun ateş nedeniyle bu hastaneye geldiği gün, Qu Moyu zaten her şeyi biliyordu. Bu yüzden velayeti kullanarak onu eve dönmesi için tehdit etmişti. Daha sonra nişanı bozup onunla evlenmek ve hatta onu işaretlemek istemişti. Uzun zaman önce tahmin etmiş olması gerekirdi. Çıkarları doğrultusunda hareket eden Qu Moyu nasıl olur da gururunu bir kenara bırakabilirdi ki?

O anda kalbi defalarca parçalanmış ve acı çekmiş olsa da, Shen Dai hala kendisini şanslı hissediyordu ve içi “rahat”tı. Qu Moyu hiç değişmemişti. Artık sözlerinden ya da davranışlarından etkilenmeyecekti, en ufak bir sevgi kırıntısından umutlanmayacaktı ve en önemlisi Qu Moyu ve Qiu Qiu ile bir aile oldukları o resmi hiç hayal etmeyecekti. Bu kadar yara bere aldıktan sonra hala Qu Moyu hakkında yanılsamaları varsa, başına gelen her şeyi hak etmiş olurdu.

Cheng Ruoze, Shen Dai’nin kireç gibi yüzünü ve gözlerindeki acıyı görünce şoke olmuştu. Sebebini bilmese de içinden bir ses bir terslik olduğunu söylüyordu. Böylece onu doğru usulca fısıldadı, “Mühendis Shen, sorun nedir, yanlış bir şey mi söyledim?”

Shen Dai’nin ruhu sanki bedeninden ayrılmıştı.

Dışarıdan sağlam görünüyordu ama kalbi delik deşik olmuştu. Lakin bunu belli edemezdi; bebeğinin akıbeti ona bağlıydı ve ne olursa olsun dik durmak zorundaydı.

Cheng Ruoze, Shen Dai’nin halini görünce daha da paniklemişti, “Mühendis Shen, Başkan Qu’ya haber vereyim mi? Hastaneyle ilgili bir sorun mu var?”

Shen Dai, Cheng Ruoze’ye baktı; gözleri karanlık ve bomboştu. Hafifçe başını salladı, “Hayır, haber verme. Başkan Qu bunu diğer insanların öğrenmesini istemiyor.”

Cheng Ruoze başının belada olduğunu hemen anladı, derin bir nefes aldı ve hemşireye baktı.

Hemşire de aşırı gergindi, “Ben bir şey bilmiyorum. Siz teyit etmek için başhemşireyi aradınız.”

Shen Dai başını eğdi, “Asistan Cheng, lütfen bu konuyla ilgilen. Ben eve dönüyorum.” Konuşmasını bitirdikten sonra arkasını döndü ve Cheng Ruoze’nin yanıtını beklemeden oradan ayrıldı. Bacaklarında pek derman olmasa da hızlı hızlı yürüyordu. Duygusal olarak çökmeden önce göz önünden kaçması ve acısını sindirmeye çalışması gerekiyordu. Tıpkı daha önce sayısız kez olduğu gibi, bu sefer de kimse onu kurtaramazdı.

O anda kimsenin bilmediği bir şey vardı; Shen Qin, koridorun çok da uzak olmayan bir köşesinde duruyordu. Hastane koridorundaki ses ise yankılanıyor ve pek çok kişinin duymasına neden oluyordu…….

Ertesi sabah erkenden Qu Moyu, Shen Dai ve Qiu Qiu’yu almaya geldi. Qiu Qiu’nun bu arabaya bindiği ilk seferi hatırladı. Bir zamanlar tehdit olarak algıladığı abanoz feromonları karşısında durmaksızın ağlıyordu. Ama şimdi her şey farklıydı ve arabaya biner binmez Qu Moyu’nun kucağına gitmek için uzanmaya çalışmıştı.

Qu Moyu şaşkınlık içinde Qiu Qiu’yu kucağına aldı ve beyaz bir hamura benzeyen yanağından öptü, “Qiu Qiu babayı özledin mi?”

Qiu Qiu dişsiz ağzını açarak ona güldü.

Shen Dai’nin ifadesi her zamanki gibiydi ama hiçbir duygu emaresi yoktu.

“Qiu Qiu bana giderek daha çok yaklaşıyor,” dedi Qu Moyu, yüzü gülümsemelerle doluydu, “Artık babası olduğumu biliyor.” Son üç ayda bu minik tavşanı memnun etmek için elinden geleni yapmıştı. Nihayet artık onu gördüğünde ağlamıyordu ve ileride kesinlikle ona bağlanacaktı. Bebeklerinin mutluluğu için Shen Dai’nin de kinini yavaş yavaş bir kenara bırakması gerekecekti.

Shen Dai tatlı tatlı gülümseyen Qiu Qiu’ya baktı ve sonra gözlerini başka yöne çevirdi. Gözlerindeki acıyı kimse fark etmemişti. Evet, Qiu Qiu ve Qu Moyu gittikçe yakınlaşıyordu. Qiu Qiu’nun tüm eşyaları abanoz feromonlarıyla kaplanmıştı ve alfa babası artık yanındaydı. Qiu Qiu’nun başka feromonları kullanması gerekmiyordu ve içgüdüsel olarak Qu Moyu’yu kabul etmeye mahkumdu.

Bir gün belki de Qiu Qiu’nun omega babasına ihtiyacı kalmayacaktı. S-seviyesi alfalar gereksiz duygulardan arınarak soğuk birine dönüşmek zorundalardı. Qu Moyu böyle büyümüştü ve Qiu Qiu’nun da öyle büyümesini asla istemiyordu. Lakin, şu anki durum onun isteklerine aykırı bir şekilde ilerliyordu.

Qu Moyu çocuğunu elinden alacaktı. Hem yasal olarak hem de duygusal olarak bu mümkündü ve bunun korkusu peşini bırakmıyordu.

Altı-yedi aylık bir bebek hiçbir şeyi hatırlayamazdı. Qu Moyu velayeti alırsa, Qiu Qiu çok geçmeden onu unutacaktı. Qu ailesinin bir sonraki varisi olarak zenginlik ve saygının tadını çıkaracak, bencillik ve çıkarcılık aşılanacak, kibirli ve acımasız bir S-seviyesi alfaya dönüşecekti.

Çocuğunun böyle birine dönüşmesine nasıl göz yumabilirdi ki?

Qu Moyu hala Qiu Qiu’nun onayını almanın sevincine dalmış durumdaydı. Bir koluyla Qiu Qiu’yu tutarken diğer eliyle Shen Dai’nin elini tuttu, “Aşıdan sonra eve gideceğiz. Bir süre önce babamla nişan yüzünden çok tatsız bir tartışmamız oldu. Annem uzun zamandır onu yumuşatmaya çalışıyordu. Qiu Qiu’nun onun fikrini değiştirmesini sağlayacağına inanıyorum.” Ardından Shen Dai’nin elini dudaklarına götürerek nazikçe öptü, “Seni ve Qiu Qiu’yu kabul etmese bile, ben sensiz yaşayamam. Ailemizin uyum içinde yaşaması en güzel şey, değil mi?”

Shen Dai kayıtsızca başını salladı.

“Merak etme, her şey yolunda gidecek,” dedi Qu Moyu ve gözlerinin köşeleri nazik bir gülümsemeyle kıvrıldı. Kalbinde, ilişkileri gerçekten olumlu yönde gelişiyordu ve Qiu Qiu’nun onu kabul etmesi de iyiye işaretti. Omegası sonunda onun niyetini anlayacak, hatalarını affedecek, aşkına inanacak ve ona güvenecekti. Böylelikle, gerçek bir aile olacaklardı.


ÇN: Moyu, sana kötü bir haberimiz var dostum….Senin o gelecek sandığın gemi var ya, battı o

Bu arada daha önce dedim mi bilmiyorum ama Qiu Qiu’nun adı ŞEN YÜE diye okunuyor. Bazı isimleri kafama göre okunuşuna göre çekimlerken bazılarını da canım nasıl isterse öyle çekimliyorum dfnskfjd Mesela Cheng Ruoze yanlış, Ruoze diye okunmuyor sondaki ZI diye okunuyor

5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Innerchild
Innerchild
16 gün önce

Dainin moyunun sevgisine inanmasi için onun için ölmesi fln gerekecek sanırım çok haklı güvenmemekte ama artık opusun barışın lütfen ya

You cannot copy content of this page

1
0
Would love your thoughts, please comment.x