İçeriğe geç
Home » Alpha Predator 115. Bölüm

Alpha Predator 115. Bölüm

Qu Moyu bu meseleyi ailesinden gizleyemeyeceğini biliyordu, ancak Qu Shen haberi düşündüğünden daha hızlı almıştı. Şafak söker sökmez oraya gelmişlerdi.

Gelir gelmez Qu Shen hemen onu soru yağmuruna tutmaya başladı, “Ne oldu? You Xinghai hapse mi girdi? You Baiyue bütün sabah beni arayıp durdu ve sana ulaşamadığını, Shen Dai’yle Qiu Qiu’nun da kayıp olduğunu söyledi. You Xinghai tam olarak ne yaptı?!”

Evdeki dağınıklığa baktıklarında ikisi evde ne tür bir kıyamet korktuğunu gözlerinde canlandırabiliyorlardı. Bu yüzden daha da endişelenmişlerdi.

Qu Moyu ciddiyetle yanıt verdi, “Shen Dai ve Qiu Qiu, Qu Chengchen’in elinde.”

“Ne?!” dedi Qu Shen şaşkınlıkla, “Buna cidden cüret etti mi?! Kafayı mı yedi?!”

“Umarım polis onu çabucak bulur,” dedi Liang Rui endişeyle.

“Hayır, öğleden sonra yalnız başıma gidip onunla görüşeceğim,” dedi Qu Moyu ve duvardaki saatin yavaşça dönen göstergesine baktı; bunun bir rulet çarkına dönüşmesini ve o önemli zamana daha çabuk ulaşmayı diliyordu.

“Ne cüretle Qu Chengchen böyle bir şey yaptı?! Böyle pervasız davranamaması gerekirdi. O ve…You Xinghai arasında nasıl bir iş birliği var?”

“You Xinghai, Shen Dai’nin borcunu ödemesini sağlamak için imzasını taklit etti. Bu yüzden Shen Dai de ona bir tuzak kurarak kaçırma suçundan hapis cezasını almasını istedi,” dedi Qu Moyu ve gözbebeklerinde kötücül bir ifade belirdi, “You Xinghai benimle şirketleri birleştirdiği için Qu Chengchen gizlice Shen Dai’yi kaçırdı ve bütün suçu You Xinghai’ye yüklemek istedi.”

Qu Shen öfkelenmişti, “Shen Dai aslında akıllı biriydi. Qu ailesinin onu her zaman destekleyeceğini o gün açıkça belirttim. O sadece…”

“Onu buna sen mecbur bıraktın!” diyerek kükredi Qu Moyu ve alnındaki damarlar patlayacakmış gibi şişti.

Qu Shen afallayıp kaldı.

“Velayeti versin diye onu zorlamak onun gözünde çocuğunu çalmaktı,” dedi Liang Rui soğuk bir şekilde, “Ben olsaydım ben de aynı şeyi yapardım.”

Qu Shen öfkeyle, “Sen ne saçmalıyorsun?” dedi.

“Bundan sonra Qiu Qiu ve Shen Dai’yle olan meselemiz sadece bizim ailemizi ilgilendirir. Hiçbir şekilde dahil olmayacaksın,” dedi Qu Moyu, ses tonu buz gibiydi.

“Biz bir aile değil miyiz?” dedi Qu Shen dişlerini gıcırdatarak, “Dahası, bu sadece senin meselen mi sanıyorsun? Qu Chengchen kimya endüstrisini ayırmaya ve kendi işini kurmaya kararlı. Bizim neslimizden sizin neslinize yıllarca süren mücadeleden sonra, şu anda senin varisini elinde tutuyor ve tüm şirketin kaderini etkiliyor. Bir omega tüm bunlara değebilir mi?!”

“Shen Dai ‘bir omega’ değil, o benim eşim. Qu ailesinin iç çekişmeleri onun sorumluluğunda olmamalı. O, masum olmasına rağmen bu işe karıştı,” dedi Qu Moyu ve başını eğdi, “Shen Dai olsun ya da olmasın Qu Chengchen zaten her yolu deneyecek. Üç kere başarısız oldu, yine başarısız olacak. Onun yerinde olsaydım ben de pes etmezdim. Belki de artık buna bir son vermenin zamanı gelmiştir.”

“Ne yapmayı planlıyorsun?”

Qu Moyu ayağa kalktı, “Gidip onunla görüşeceğim.”

“Qu Moyu!” diyerek bağırdı Qu Shen, “Şirketteki yönetim adına ona herhangi bir vaatte bulunmaya yetkin yok. Bunu önce benimle konuşmalısın.”

Qu Moyu babasına dik dik baktı, “Hayır, var.”

Konuşmasını bitirdikten sonra kapıdan dışarı çıktı.

Shen Dai, Qiu Qiu’nun yanında yatıyordu ve pek de uyku tutmamıştı. Bütün gece uykuya dalamamıştı ve yanındaki minik bebek ne zaman hareket etse gözlerini açmıştı.

Bu ona Qiu Qiu’nun yeni doğduğu zamanı hatırlatıyordu. Bütün gece onu sütle besliyordu ve en fazla dört saat uyuyabiliyordu. Hatta yorgunluktan dolayı birkaç kez bayılmıştı. Hamileyken zaten pek kilo almamıştı ve doğumdan sonra da hızla kilo kaybetmişti. Böyle zor ve acılı günleri atlattıysa şimdi de bir şekilde bu yaşadıklarını atlatacaktı.

Şafak söktüğünde oturma odasında aniden ayak sesleri duyuldu. Shen Dai hemen uyandı. Ardından doğruldu, yüzünü iki kez ovuşturdu ve kapıyı açtı.

Korumanın bir şeyler satın alıp geldiğini düşünmüştü ama tam karşısında iyi giyinmiş bir şekilde duran Qu Chengchen vardı.

Shen Dai’yi gördüğünde, Qu Chengchen’in gözleri hafifçe kısıldı ve gülümsedi, “Saozi*, günaydın.”

ÇN: İlk bölümlerde QCC bir kere daha bu kelimeyi kullanmıştı. Dage’nın eşi demek basitçe. Türkçesi enişte olur dmöfjdkx

Shen Dai’nin yüzünde hem korku hem de iğrenme belirdi.

“Minik yeğenim uyuyor mu?” dedi Qu Chengchen ve Shen Dai’nin arkasına bakmak için başını yana doğru eğdi, “Onu tam anlamıyla görememiştim.”

Shen Dai bir eliyle kapının kolunu, diğeriyle de kapının pervazını tutarak vücuduyla ona engel oldu.

“Endişelenme, bir bebeğe ne yapabilirim ki?” dedi Qu Chengchen omuzlarını silkerek, “Ben bir iş adamıyım, haydut değil.”

Shen Dai, Qu Chengchen’e soğuk bir şekilde baktı.

Qu Chengchen birkaç adım yürüdü ve Shen Dai’nin önünde durdu, “Sadece onu görmek istiyorum. Sonuçta benim yeğenim.”

Shen Dai birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra elini indirdi ve yarım adım geriye gitti.

Qu Chengchen odaya girdi ve kapıyı kapattı.

Kapının kapanma sesi Shen Dai’nin kalp atışlarını hızlandırmıştı.

Qu Chengchen yatağın kenarına yürüdü, eğildi ve mışıl mışıl uyuyan Qiu Qiu’ya bakınca dudaklarının kenarları kıvrıldı, “Çok sevimli. Dage’nın bebekliğine benzediğini duymuştum.”

Qiu Qiu tanıdık olmayan güçlü alfa feromonlarını anında hissetmişti. Uykusunda kaşlarını çattı ve vücudu rahatsız bir şekilde kıvrıldı ancak neyse ki uyanmadı.

Qu Chengchen, Qiu Qiu’ya dokunmak için elini uzattı ama Shen Dai tarafından durduruldu, “Dokunma.”

Qu Chengchen gülümsedi, doğruldu ve ardından Shen Dai’ye baktı. Bakışları biraz belirsiz ve flörtöz görünüyordu, “Biliyor musun, sen tanıdığım en özel omegasın. Her zaman beni şaşırtan şeyler yapıyorsun ve hatta S-seviyesi bir alfa bile doğurdun.”

Shen Dai geri çekilme düşüncesini dizginledi ve ayaklarını olduğu yere çiviledi. Bebeğinin onu koruyabileceği mesafede olmasını istiyordu. Önündeki alfa sürekli gülümsüyor olsa da, tehlikeli sinyaller de gönderiyordu. Bu yüzden korkmaktan kendisini alamıyordu.

“Seni ‘işaretlemesi’ için tuzak kurmuştum çünkü feromon seviyen düşük ve doğuracağın çocuklar da sıradan olacaklardı,” dedi Qu Chengchen ve hafifçe güldü, “Ancak, korkarım kimse Qu Moyu’ya mükemmel bir varis verebileceğini hayal edemezdi.” Cümlenin sonunda vurgulanan kelimeler, bir acımasızlık duygusunu açıkça ortaya koyuyordu.

Shen Dai soğuk bir şekilde karşılık verdi, “Kalıtım*, doğası gereği rastgeledir. Seçici üremeye epey meraklısın ama başarılı olabildin mi?”

ÇN: Kalıtım: çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında kromozomlar aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi. Seçici Üreme: belirli genlere sahip olan dölleri seçerek üreme. Mesela günümüzde tüp bebek işleminde cinsiyet seçebiliyor insanlar artık.

Qu Chengchen kahkaha attı, “‘Seçici üreme’ kelimesi güzelmiş, ağzına sağlık.”

“Ne yapmak istiyorsun? Qu Moyu ile görüştün mü? Bizi ne zaman bırakacaksın?”

“Daha sonra görüşeceğim,” dedi Qu Chengchen, cebinden bir kâğıt çıkardı ve Shen Dai’nin önünde salladı, “Dışarıdaki aptalları kandırmak için ucuz numaralar kullanıyor olabilirsin. Neyse ki ben fark ettim. Şimdi, seni başka bir yere götürmem gerekecek.”

Shen Dai yakından bakınca kendi yaptığı alışveriş listesini gördü ve nefretle cevapladı, “Bunda gurur duyacak ne var? Altı aylık bir bebeği kaçırdın ve bu adil bir rekabet değil.”

“Adil rekabet mi?” dedi Qu Chengchen. Yüzü asılmıştı ve gözleri bir kartal kadar keskindi. Shen Dai’ye adım adım yaklaştı, “‘Adil’ olan nedir? Qu Moyu’dan daha kötü değilim. Birkaç ay geç doğduğum için tüm övgüye o layık görüldü. Benim sahip olabileceğim tüm fırsatları benden bir yıl önce elde etti. Çünkü benden birkaç ay büyük sadece. Sırf en büyük torun olduğu için benim istediğim her şeye sahip oluyor. O olmasaydı en büyük ablam intihar edecek kadar acı çekmeyecekti. Söyle bana, ‘adil’ olan nedir?!”

Qu Chengchen’in alfa feromonu huzursuzlanmaya başlayınca Shen Dai’nin korkudan beti benzi attı ve tüm sinirleri gerildi.

Qu Chengchen, Shen Dai’nin omzunu duvara bastırdı. Ona küçümseyerek baksa da yakışıklı yüzünde tehlikeli bir gülümseme belirmişti, “Anlayabileceğini mi sanıyorsun? Sen de S-seviyesi bir alfa doğurdun. Şimdi çok masum görünüyor, ama kaderinde yalnız olmaya mahkûm bir canavar gibi sürekli savaşmak var. İşte bu, bizim acınası doğamız.”

Shen Dai’nin vücudu şiddetle titredi. Qu Chengchen’in kontrolünden kaçmak isteyerek omuzlarını aşağı doğru indirdi ama ne yazık ki kaçacak yeri yoktu.

Qu Chengchen yavaşça başını eğdi ve bir eliyle Shen Dai’nin çenesini kaldırdı. Gözleri güzel ve yakışıklı yüzünde bir ileri bir geri gezindi, “Yirmi yıldan fazla bir süredir Qu Moyu’nun kusursuz, titiz, acımasız ve bencil olduğunu düşünüyordum. Çok iyi eğitilmişti ve sonuç olarak da istediğini almıştı. Lakin S-seviyesi alfaların yapmayı en çok reddettikleri bir hatayı yaptı ― bir omegaya teslim oldu. Bu kadar faydalı olmanı ve onun da seni bu kadar önemsemesini hiç beklemiyordum.”

Shen Dai’nin ses tonu boğuktu, “Önemsemiyor. Biz çoktan boşandık ve ben işareti sildirdim. O….”

“Seni ne kadar önemsediği, senin için nelerden vazgeçmeye istekli olduğuna bağlı,” dedi Qu Chengchen ve başparmağıyla Shen Dai’nin çenesini okşadı, “Xiao Yue bir keresinde ilginç bir teori söylemişti. Gerçek zirvedeki yırtıcılar S-seviyesi alfaları evcilleştirebilenlermiş. Duyduğumda epey komik bulmuştum. Ama şimdi düşününce…..” Aniden tekrar eğildi ve dudaklarının Shen Dai’nin kulağına bastırdı, “Qu Moyu, bakır ve demir duvarlarla donanmış bir şehir ve çok güçlü biri. Çocukluğumdan beri sayısız kez denedim ama onu yıkması çok güç. Fakat şimdi onu kolayca yenmenin bir yolunu biliyorum. Nasıl olacağını öğrenmek ister misin?”

Shen Dai, Qu Chengchen’in göğsüne bastırılmıştı. O uzun vücudun altına gizlenen bedeni korkudan güçsüz düşmüştü, “Bırak beni…..”

“Sence, seni ‘işaretlersem’ o zaman ne yapar?” dedi Qu Chengchen, kendi düşüncelerine şaşırmış görünüyordu ve hafifçe gülmekten kendini alamamıştı, “Çıldırır.”

Shen Dai önündeki Qu Chengchen’in şah damarını ısırmayı diliyordu ― keşke alfalar kadar keskin ve sivri dişleri olsaydı!

Qu Chengchen aniden Shen Dai’nin feromon çıkartmasını yırttı, zorla Shen Dai’nin boynunu eğdi ve burnunun ucunu mis kokulu feromon bezlerine bastırdı, “Aslında, feromonunun kokusunu ilk kez alıyorum. Çok güzel kokuyorsun.”

Tam o anda Qiu Qiu katıla katıla ağlamaya başladı.

Hıçkırıkları yüksek sesliydi ve kapalı odanın içinde büyük bir gürültü yaratıyordu.

Qu Chengchen sabırsızca kaşlarını çattı. Shen Dai gücünün bir kısmını geri kazandı, Qu Chengchen’i itti ve aceleyle Qiu Qiu’ya koştu.

Qu Chengchen, Shen Dai ve Qiu Qiu’ya sakince baktı. Tarif edilemez bir gülümsemeyle arkasını döndü ve odadan çıktı.


5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

You cannot copy content of this page

0
Would love your thoughts, please comment.x