Qu Moyu’nun eşi olarak Shen Dai, Qu Shen’e çok yakın oturmak zorunda kalmıştı. Yönetim Kurulu Başkanı olan Qu Shen, Xingzhou’nun en büyük hissedarı değildi; şirkette en çok hissesi olan kişi Qu Moyu’nun dedesiydi fakat yine de Yönetim Kurulu Başkanı olduğu için Qu Shen karar veren en üstteki kişiydi.
Yaşlı adam Qu çoktan emekli olmuştu. Şirketin içindeki departmanlar üçe bölünmüştü ve iki alfa oğluyla bir alfa kızı idarede söz sahibi olmuştu. En önemli nadir toprak elementleri ve demir dışı metaller ikinci oğlu Qu Shen tarafından kontrol ediliyordu. Fakat en büyük oğlu da hızla büyüyen kimyasal ve enerji projelerine sahipti. Qu Shen’in neslinde şiddetli bir rekabet söz konusuydu. Qu Moyu doğduğunda, S-seviyesi bir alfa şüphesiz Xingzhou Grubu’nun lideri olacağı için şirketi elinde tutabileceğini düşünmüştü. Fakat sonraki yıl beklenmedik bir şekilde Qu Chengchen doğmuştu. Qu Moyu zaten en büyük oğlundan olan torunu da değildi. Qu Chengchen en büyük oğlundandı ama yine de kardeşlerinin arasında en küçüğüydü. Miras açısından hiçbir farkları yoktu, yani yetenekli olan kimse şirketi o yönetecekti. Yaşlı adam Qu, iki S-seviyesi alfanın varlığının aile içinde sonsuz bir içsel sürtüşmeye neden olacağının farkındaydı. Başlangıçta bu rekabeti kendince dengelemeye çalışıyordu ama son yıllarda yaşlandığı için torunları arasındaki mücadele giderek daha belirgin hale gelmişti.
Shen Dai, Cheng Zimei’den duyduğu bazı dedikoduları anımsadı ve Qu Chengchen’e gizlice bakmaktan kendini alamadı. Çeşitli nedenlerden ötürü daha şimdiden bu adama karşı kötü hisler besliyordu.
“Babam amcam için bir hediye getirmemi istedi,” dedi Qu Chengchen, gülümsedi ve Qu Shen’e baktı, “Doğum günün kutlu olsun amca.”
Qu Shen başını salladı, “Çok düşüncelisin. Chengchen, artık çocuk değilsin. Hangi durumlarda durman gerektiğini biliyor olmalısın.”
“Evet, Sao Zi’yı* gücendirdiğim için çok üzgünüm,” dedi Qu Chengchen gülümseyerek, “Lafı açılmışken, Sao Zi’yla yollarımızı kader kesiştirmiş olmalı. Xiao Yue*, Sao Zi’nın üvey kardeşi.”
ÇN: Sao Zi, büyük ağabeyin eşi için kullanılıyor. Yenge demek değil o yüzden Çince olarak bırakıyorum :d Ayrıca birinin adının önüne Xiao getirdiği için minik, küçük anlamında ya da Yue’ciğim diyerek de çevrilebilir.
Qu Moyu sakin görünüyordu ama ifadesi çoktan kasvetli bir hal almıştı. Yanında oturan Shen Dai feromonlarının öfkeyle dalgalandığını açıkça hissedebiliyordu. Feromonlarını kısıtlamış olmalarına rağmen Shen Dai nedense nefes alamıyormuş gibiydi.
Shen Dai içinden, Paran mı var derdin var! diye geçirdi. İki tane S seviye alfanın feromonlarından art arda etkilendikten sonra, lezzetli yemeklerle donatılan masadan tek lokma yiyecek iştahı kalmamıştı.
Ailenin büyüklerinden biri aceleyle ortamı yumuşatmaya çalıştı, “Hepimiz büyük bir aileyiz. Bugün aldığım şarabı açayım mı, ne dersiniz?”
Bu doğum günü partisi daha çok bir iş yemeği gibiydi. Masadaki konuşmalar tamamen işle ilgiliydi. Shen Dai, Qu Moyu’nun yanında sessizce bir şeyler yiyip içiyordu. O anda tek istediği şey erkenden yatağına kavuşup uyumaktı. Akşam yemeği esnasında üstünde birinin bakışları olduğunu sezebiliyordu. Qu Chengchen’in ona baktığını biliyordu, bakışlarının ona bir zararı olmasa da yine de rahatsız ediyordu.
Qu Chengchen’in kasten ona karşı feromon baskısı kullandığını ve küçük düşürmeye çalıştığının farkındaydı. Qu Chengchen’in bakış açısına göre Shen Dai masum biri olsa da kendisi için bir engeldi. Qu Chengchen, You Baiyue’yi işaretledikten sonra Qu Moyu’nun You ailesiyle olan evlilik ittifakını bozabileceğini ve her iki tarafın da aralarındaki tüm anlaşmaları feshedeceğini düşünmüştü. Lakin beklenmedik bir şekilde, Shen Dai ortaya çıkmıştı ve You Xinghai’nin Qu Chengchen ile işbirliği yapmamakta kararlı olduğu netlik kazanmıştı.
Ancak Qu Chengchen boşa bir adım atmamıştı. You Baiyue gibi birinci sınıf bir omega, onun için mükemmel bir eşti.
You Baiyue’yi düşünen Shen Dai’nin duyguları karmakarışık olmuştu. Hiç tanışmadığı ve iletişim kurmadığı bir insanı kıskanması saçmaydı. You Baiyue’nin lüks ve üstün hayatını internette görmeye alışık olmasına rağmen, bunlardan bir gün pay alacağını aklından dahi geçirmemişti. Fakat kader gizlice ağlarını örmüş ve etkileşime girmelerini sağlamıştı. Aslında şu anda o sandalyede oturması gereken kişinin You Baiyue olduğunu hatırlamadığı tek bir an bile yoktu. Qu Moyu ve You Baiyue sorunsuz bir şekilde evlenseydi, ihtişamlı bir düğün yaparlardı ve tüm basın onları konuşup gıpta ederlerdi. Muhtemelen oradaki herkes de bu çifti iyi dilekleriyle kutsayarak şen şakrak bir şekilde sohbet ederlerdi.
You Baiyue’ye ait olan tüm bu şeyleri istemiyordu. Ancak yine de kendisini kandıramazdı, Qu Moyu’nun gerçekten eşi olmayı o kadar isterdi ki.
Dönüş yolunda Qu Moyu arabanın içinde sükûnetle oturuyordu. Bir müddet tereddütün ardından Shen Dai konuşmaya karar vermişti. Aksi takdirde bir daha ne zaman görüşeceklerini bilmiyordu. Sessizce, “Başkan Qu,” diyerek seslendi.
“Mn.”
“Her hafta sonu bir kez de olsa eve gidebilir miyim? Büyükannem yalnız yaşıyor.”
Qu Moyu ona belli belirsiz bir bakış attı, “Yani bir talebin var.”
Shen Dai afallamıştı, “Ne?”
“Evlenmeden önce bir talebin var mı diye sormuştum, neden o zaman söylemedin?”
“O zaman, o zaman benim aklıma gelmemişti.”
“Aklına gelmeyen pek çok şey olabilir. İleride her şeyi böyle tek tek mi ileri süreceksin?”
Shen Dai’nin adeta dili tutulmuştu.
Qu Moyu’nun dudaklarının kenarları hafifçe kıvrıldı, “Gergin olma, seni suçlamıyorum. Sıradan biriyken eline geçen büyük bir fırsatı kaçırdın. Bu tür akıl dışı davranışları pek de takdir etmiyorum. Ama garipsemiyorum da, çünkü bir omegasın en nihayetinde.”
Shen Dai donakaldı.
“Elbette evine gidebilirsin. Akrabalarını görmene neden engel olayım ki?”
“….Teşekkürler.”
“Yapman gerekeni yaptığın sürece özgürlüğünün ve itibarının olacağını söylemiştim. Bugün iyi iş çıkardın.”
“Teşekkür ederim.”
“Ama sana Qu Chengchen’e karşı dikkatli olmanı hatırlatmam gerek,” dedi Qu Moyu, hafifçe bedenini çevirdi ve Shen Dai’ye baktı. Gözbebekleri siyah ve derindi. Arabadaki mavi ışık hafifçe yüzüne vuruyor ve gözlerine biraz çekicilik katıyordu “Büyürken, her şey için benimle rekabet etti, hatta ihtiyacı olmayan şeyler için bile.”
Shen Dai hafifçe kaşlarını çattı, “Ne demek istediğinizi anlamıyorum.”
“Neden You Baiyue’yi işaretlediğini düşünüyorsun?”
“Evliliğinizi ve You Xinghai ile olan işbirliğinizi mahvetmek için.”
“Doğru, başaramadığı için başka şeyler deneyecektir,” dedi Qu Moyu ve işaret parmağındaki yüzüğü nazikçe okşadı, “Aramızdaki anlaşmada sadakatle ilgili bir madde var. Eşim unvanına sahip olan birinin beni utandırmasına izin veremem. Anlatabiliyor muyum?”
Shen Dai derin bir nefes aldı, “Anlıyorum, ama bugün feromonlarını…”
“Biliyorum, sadece hatırlatıyorum,” dedi Qu Moyu ve yüzünü geri çevirdi, “Sana tepeden baktığım için değil, ama bir omeganın birinci sınıf bir alfayı reddetmesi zordur.”
Shen Dai başını eğdi ve sessiz kaldı. “Sonuçta sadece bir omegasın” ve “bir omeganın” gibi ifadeler birbiri ardına gelmişti ve alfaların betalarla omegaları kendilerine denk olmadığını düşündüklerini gayet iyi biliyordu. Bütün dünya eşitlik için haykırsa bile, S-sınıfı alfalar diğer alfaları kendileriyle eşit saymazlardı. Fakat Qu Moyu’nun doğrudan kendisinden bu tarz bir şey duymak rahatsız hissetmesine neden olmuştu.
“Seni gücendirecek bir şey yaparsa, bana söylemen yeterli.”
“…Tamam.”
Qu Moyu ile yan yanayken Shen Dai hep görünmez bir baskı hissediyordu. Bazen ona sıkıca sarılan ve kulağının yanında nazikçe teselli eden kişinin gerçekten var olup olmadığından şüphe ediyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, Qu Moyu’dan biraz korkuyordu.
Cuma günü işten sonra Shen Dai büyükannesinin evine döndü. Birdenbire nasıl eline on milyonun geçtiğini anlatabileceği bir bahane henüz düşünememişti, bu yüzden bir projeden ikramiye aldığına dair yalan söyledi. Daha iyi ama daha pahalı olan bir tedavi planına geçmek için büyükannesine sonraki hafta hastanede eşlik etmeyi düşünüyordu. Daha sonrasında ise ev aramaya çıkacaktı ve mümkün olan en kısa sürede taşınılabilecek bir yer bulacaktı. Yeni inşa edilmiş ya da ikinci el olması bir sorun değildi, temiz ve ferah olması yeterli olacaktı. Ayrıca büyükannesinin çiçeklere ve bitkilere iyi bakabilmesi için yeterli güneş ışığı alan bir balkona sahip olması da lazımdı.
Pazar akşamı şirket yurduna geri döndü çünkü ertesi gün büyükannenin evinden ayrılırsa şirkete varması iki saatten fazla sürecekti. Uyumadan önce yatağına uzanıp telefonuyla oynarken Cheng Zimei ona bir mesaj gönderdi. Mesajdaki bağlantıya tıkladığında You Baiyue’nin Weibo’sunda Qu Chengchen ile bir fotoğraf paylaşmış olduğunu gördü. Her ikisi de öylesine iyi görünüyordu ki, bu fotoğraf sanki bir televizyon dizisinden alınmış gibiydi.
ÇN: Weibo Çinlilerin kullandığı bir sosyal medya platformu.
You Baiyue gibi bir internet ünlüsü, Qu ailesinin Genç Efendisi olan üst düzey bir alfayla birlikte olmasaydı da, ne yaparsa yapsın ve ne giyerse giysin hep ilgi odağı olurdu. You Baiyue ağzında altın kaşıkla doğmuştu ve hem zengin bir aileye hem de göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahipti. Seçtiği eş bile insanların hayallerinin çok ötesindeydi. Onu gören herkes kaçınılmaz olarak Tanrının ne kadar adaletsiz olduğunu düşünüp iç çekecekti.
Cheng Zimei, Wechat’ten bir mesaj gönderdi: Baksana, yanındaki Qu Chengchen! Daha önce Veliaht Prens ve Qu Chengchen’in You Baiyue’nin peşinde olduklarına dair dedikodular duymuştum, ancak görünüşe göre You Baiyue Veliaht Prens’i seçmemiş.
ÇN: Wechat Çinlilerin mesajlaşma uygulaması
Shen Dai kalbinde ufak bir panik hissetti: Öyle mi? Bu doğru olamaz.
Cheng Zimei şöyle dedi: Ben de öyle düşünüyorum. Qu Chengchen son yıllarda pek çok ünlüyle görülen çapkın biri ve daha yirmi üç yaşında. Veliaht Prens’le karşılaştırılamaz bile. İlk varis olan Veliaht Prens, centilmen, istikrarlı, temiz ve kendini işine adamış biri. You Baiyue de zevksizin tekiymiş.
Shen Dai: Kalp işte, ota da konar…
Cheng Zimei: 🤮 Bu tür çapkın adamlar epey tatlı dilli oluyor genelde. O küçük prenses You Baiyue muhtemelen bu yüzden onu seçmiştir. Bu ilişki çok uzun sürmez benden söylemesi.
Shen Dai, Qu Chengchen’in You Baiyue’yi çoktan işaretlemiş olduğunu anımsadı. Artık ayrılmaları imkansızdı. Onu daha da şaşırtan şey ise işaretlendiğinde hamilelik şansının daha yüksek oluşuydu. Dahası You Baiyue S seviyesi bir omegaydı ve zaten hamilelik şansı diğer omegalara nazaran daha yüksekti. Gelgelelim, You Baiyue hamileymiş gibi görünmüyordu ve Weibo’da nişanlandıklarına dair bir şey de paylaşmamışlardı. Bunun sebebi neydi ki? Evlenmeye niyetleri yok muydu?
Cheng Zimei hala Qu Moyu için üzülüyordu: Veliaht Prens’imizin gelecekte evleneceği kişi kesinlikle iyi bir aile geçmişine ve iyi bir eğitime sahip olacaktır. You Baiyue Veliaht Prens’imize layık olamayacak kadar sığ biri zaten.
Shen Dai bunları duyunca biraz utanmış hissetmişti ama Cheng Zimei haklıydı. Onun kastettiği kişi Qu Moyu’nun “gerçekten” evleneceği kişiydi.
ÇN: Çok kötü spoilerlar yerdim…Benim gibi spoiler yemek istemiyorsanız sakın twitterda karakter isimlerini aratmayın…