İçeriğe geç
Home » Alpha Predator 73. Bölüm

Alpha Predator 73. Bölüm

Shen Dai onu durduramadan önce Qu Moyu doğruca beşiğe gitti. Elini uzattı ve nazikçe Qiu Qiu’nun pofuduk saçlarına dokundu.

Ne kadar da sıcak, diye düşündü. Doktor bunun olağan bir ateş olduğunu ve ateşi normale döndüğünde iyi olacağını söylemişti. Qu Moyu da ciddi bir sorun olmadığını hissetmişti zaten. Ama minik Qiu Qiu’nun yanakları ateşten dolayı kızarmıştı, güçlükle nefes alıyordu ve kaşları titriyordu. Qiu Qiu’nun ne kadar rahatsız hissettiği yüzüne bakılınca anlaşılıyordu. Ancak ne yazık ki, henüz konuşamadığı için rahatsızlığını ağlayarak ifade etmeye çalışıyordu.

Birdenbire kalbinin ezildiğini hissetti, bebekleri hayatında ilk kez hastalanmıştı ve Qu Moyu endişelenmeden edemiyordu. Hayatında ilk kez bu türden bir kalp ağrısı hissediyordu. Hem Shen Dai’yi hem de başta istemediği bu çocuğu daha fazla önemsiyordu. Yine de her şeye rağmen bu çocuğun varlığı hayatında büyük bir karmaşaya neden oluyordu.

Yine de duyguları tamamen değişmişti. Shen Dai’nin Qiu Qiu’yu doğurmasından dolayı oldukça mutluydu. Aralarında evlilik ya da işaret olmasa da, bu bebek ikisini beraber tutan bir bağdı.

Qu Moyu eğildi ve iki eliyle beşiğin kenarlarını destekledi. Bir süre ne yapacağını bilemedi. Daha önce hiç bu kadar küçük bir bebeği kucağına almamıştı. Qiu Qiu minicik, hatta el kadar görünüyordu. Bu kadar narin bir şeyi nasıl kucağına alabilirdi ki?

Shen Dai yan taraftan onu izliyordu. Her ne kadar onu durdurmak istese de, bir yandan da Qu Moyu’nun en azından bir kere denemesini istiyordu. Çünkü şu anda en büyük önceliği Qiu Qiu’nun iyileşmesiydi. Kimin feromonunu kullandığı önemli değildi. Bu tür şeyleri dert edecek konumda değildi.

Bir an tereddüt ettikten sonra Qu Moyu, Qiu Qiu’nun belini iki eliyle tuttu ama afallayıp kalmıştı. Çünkü bacakları göründüğü kadar kalın değilmiş gibiydi.

Shen Dai, “İlk önce boynunu tutmalısın,” diyerek onu uyardı.

Qu Moyu ne dediğini anlayarak bir elini Qiu Qiu’nun boynuna koydu ve onu usulca kaldırdı. Ama tam olarak kucağına nasıl alacağını bilemediği için garip bir şekilde donakalmıştı.

Shen Dai daha fazla izlemeye dayanamadı. Bir eliyle Qiu Qiu’yu destekledi ve diğer eliyle Qu Moyu’nun kolunu ayarlayarak onu düzgünce tutmasını sağladı.

Bu, Shen Dai’nin ayrıldıklarından beri yaklaşıp kendisine dokunduğu ilk seferdi. Qu Moyu, Shen Dai’nin güzel hatlarına, solgun tenine ve ince uzun kirpiklerine baktı. Kalbi daha hızlı çarpıyordu ve zarif bir Gecenin Kraliçesi Çiçeği kokusu burnuna ilişiyordu. Bu kokuyu şu anda sahiden de hissediyor olduğundan emin değildi; belki de duyduğu özlem duygusu yüzünden zihni ona oyun oynuyordu.

Shen Dai çabucak geri çekildi ve Qu Moyu da bakışlarını kollarındaki minik ve yumuşak bebeğe çevirdi. İnanılmaz derecede hafif olsa da, insanın kalbine ağır bir sorumluluk yüklüyordu.

Qiu Qiu huzursuzca kıpırdandı ve dudaklarını büzdü ama uyanmadı.

Qu Moyu dikkatlice rahatlatıcı bir feromon salgıladı. Genelde feromon salgılamasının sebebi ya rekabet ya da cinsel ilişki olurdu ve çoğunlukla saldırgan bir şekilde feromon salgılardı. Feromonlarını sadece iki kişiyi sakinleştirmek için kullandığını anımsadı. Biri kızışma döneminde olan Shen Dai’ydi, diğeri ise şu anda kucağında olan Qiu Qiu’ydu. Qiu Qiu’nun feromonlarını hissedebilmek için dikkatlice feromon salgılamaya devam etti. Bebeklerin feromon kokusu çok zayıftı. Şu anda ilaçlar yüzünden onun kokusunu alamıyordu. Tıbbi kayıtlarda Qiu Qiu’nun feromonunun çam kokusu olduğunu görmüştü ve nasıl koktuğunu çok merak ediyordu. Qiu Qiu feromon salgıladığında kesinlikle çok güzel bir koku yayacaktı. Ayrıca bu çocuk hakkında daha fazla şey öğrenmeyi ve Shen Dai’nin hamileliğinden beri geçen bir yılda kaçırdığı her şeyi bilmek istiyordu.

Qiu Qiu önce daha acılı bir şekilde mırıldandı ve ona baskı verene abanoz feromonlarına bilinçsizce direnmeye çalıştı ama ağlayacak gücü yoktu. Bir süre sonra ise yavaş yavaş bu feromonu kabullenmiş gibi görünüyordu ya da belki de baba oğul arasındaki kan bağından ötürü bu feromonları hatırlamıştı.

Qu Moyu cesurca daha fazla feromon salgıladı ve Qiu Qiu’yu nadir bir nazik duyguyla çevreledi. Qiu Qiu yavaş yavaş sakinleşmişti ve hatta kaşları da daha fazla titremiyordu. En nihayetinde uykusunda parmağını emmeye başladı.

Qu Moyu biraz heyecanlandı ve Shen Dai’ye övgü ister gibi baktı, Shen Dai’nin onu övecek bir şeyler söylemesini bekliyordu.

Shen Dai rahat bir nefes verdi, “Acıkmış olmalı. Bir süre onunla ilgilenebilir misin? Gidip biberonuna süt hazırlayacağım.”

“Elbette,” dedi Qu Moyu kollarında Qiu Qiu’yla sandalyeye oturdu ve uzakta çantasından malzemeleri çıkarmakta olan Shen Dai’yi izlemeye başladı.

Qu Moyu, Shen Dai’nin evinde yaşadığı zaman, işten çıkarken ve gelirken her zaman siyah bir sırt çantası taşıdığını hatırlıyordu. Belirli bir dönem, şirket tarafından çalışanlara verilmişti. Biraz çirkin olmasına rağmen oldukça dayanıklı bir çantaydı. Shen Dai, içine iş ile ilgili materyallerini, bilgisayarını ve çeşitli ihtiyaçlarını koyardı. Pek fazla şeyi yoktu zaten. Çantayı sırtına atar ve bisikletine binerek evden ayrılırdı. O taşırken fazlasıyla hafifmiş gibi görünürdü. Şimdi Shen Dai’nin çantası Qiu Qiu’nun eşyalarıyla dolup taşıyordu ve epey ağırdı.

Hayranlık duyduğu ve sevdiği Shen Dai, kariyerinde son derece seçkin ve paha biçilmez bir bilgeliğe sahip bir omegaydı. Daha sonra Shen Dai’nin ona tuzak kurduğunu ve aptalca şeyler yaptığını düşünse bile, kalbinde hala farklı bir yere sahipti. Fakat şu anda mücevher gibi olan Shen Dai daha sönük duruyordu. Yine de onu gören kişi gözlerini ondan alamazdı. Bu da zihninde hep görmezden geldiği bir soruyu uyandırıyordu ― Shen Dai geçen yılı nasıl geçirmişti?

Shen Dai’nin çok zor, çok kötü günler geçirdiğini biliyordu ama içgüdüsel olarak bu sorudan hep kaçıyordu. Onun kendisine geri dönmesini istiyordu, Shen Dai’ye iyi davranacaktı ve her şey yoluna girecekti.

Shen Dai sütü hazırladıktan sonra tadına baktı ve Qiu Qiu’ya getirdi.

Biberonun emziği ağzında olan Qiu Qiu’nun fazla enerjisi yoktu ama yine de emmeye çalışıyordu.

Shen Dai gülümsedi, “Çok şükür süt içebiliyor en azından.”

Qu Moyu parmağıyla Qiu Qiu’nun minik yüzüne dokundu, “Çabucak iyileş, babanı çok endişelendirdin.”

Shen Dai’nin kalbi titriyordu, bu görüntü kısa bir anlığına da olsa zihninde güzel bir yanılsama oluşturuyordu. “Üçü” beraberdi. Qu Moyu, Qiu Qiu’yu kucağına almıştı ve o da kenarda oturuyordu. Üç kişilik çekirdek bir aile gibiydiler. Bir yıldan fazla bir süredir, geçmişte yaşadığı olayların kendisine işkence etmediği tek bir gün dahi yoktu. Lakin bu güzel yanılsamanın içindeyken sanki hepsi yok olmuştu.

Qu Moyu bütün gün hastanede kaldı. O gün aslında çok önemli bir toplantısı vardı ve yakında iş seyahatine çıkması gerekiyordu ama hepsini iptal etmişti. Ancak telefonu durmaksızın çalıyordu. İşiyle özel hayatını birbirine karıştırmama hususunda oldukça katı olsa da şu anda hastaneden, omegasından ve bebeğinden ayrılmak istemiyordu. Shen Dai’nin tavrı sonunda yumuşamıştı ve bu fırsatı kaçırmak istemiyordu.

Bu sırada babasından da bir telefon aldı. Aramayı reddetmeyi düşünüyordu ama ertesi gün yönetim kurulu toplantısı olduğundan, telefonu açmazsa başı daha çok ağrıyacaktı.

Qu Shen onu Zhou Xiaochu’dan özür dilemeye gelmesi için aramıştı.

Qu Moyu sabırsız bir tonla, “Fransa’ya dönmedi mi?” diye sordu.

“Dönmedi henüz. Geçen sefer senden çok korktu ve hala kendine gelemedi. Fransa’ya dönse bile ondan özür dilemek için peşinden gitmelisin. O senin nişanlın, neden onu yapayalnız bırakıyorsun?”

“Baba, bence asıl özür dilemesi gereken sensin,” dedi Qu Moyu soğukça, “Onu asla işaretlemeyeceğimi açıkça belirttim. Onu neden güvenli evime gönderdin? Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun? O gün kendimi tutamamış olduğumdan dolayı şu anda korkmuş durumda.” Bir alfanın, istemediği bir omegayı yaralaması hatta öldürmesi bile olasılıklar dahilindeydi.

“Sana tekrar tekrar söylemem mi gerekiyor anlaman için?” dedi Qu Shen sert bir şekilde, “Onu işaretlemen senin yararına olacak. S-seviyesi bir alfa olarak gururuna yenik düşmemek için işaretini bir başkasına vermeyi reddediyorsun. Kral olduğunu falan mı sanıyorsun sen? Varis sayısı arttıkça şirket için en iyi olan kişi seçilecek.”

Qu Moyu öfkesini bastırdı, “İstemiyorum. Birinin beni kontrol etmek için feromonlarını kullanmasını kabul etmiyorum.”

S-seviyesi alfalar işaretlerini vermek istemezlerdi. Duygularını ve karar vermelerini etkileyen yüksek benlik saygıları nedeniyle, bir omega tarafından manipüle edilmeyi kabul edemezlerdi. Bu, kontrol etmeye alışmış ve özünde sadece kendisine güvenen biri için hayal bile edemeyecekleri kadar kötü bir durumdu.

“Ne kontrolünden bahsediyorsun sen? Siz evli iki eş olacaksınız. İşaretini verirsen, sana karşı daha itaatkar olacak ve Zhou ailesi de seni daha çok destekleyecek. Onu korkuttuğun için sen hatalısın, çabuk kapısına gidip ondan özür dile. Bunda ne gibi bir sorun var ki? O senin nişanlın, kendine gel!”

“Nişanı bozuyorum o halde.”

Qu Moyu bunu söyledikten sonra donakaldı. Düşünmeden ağzından kaçırmıştı ama uzun zamandır kalbinde bunu yapmayı düşünüyordu. Ailesi tarafından özenle seçilen ve kendisi için en iyi eş adayı olan Zhou Xiaochu ile evlenmesi gerektiğini biliyordu. Evlilik, yapması gereken bir hamleydi. Duygusuzca karar vererek uygulamaya koyması gerektiğinin farkındaydı, lakin kalbinde bunu istemiyordu.

Zhou Xiaochu ile evlenmek istemiyordu.

Qu Shen uzun bir süre sessiz kaldı, ardından öfkeyle dişlerini gıcırdattı, “Qu Moyu, ne halt yiyorsun sen?!!”

Qu Moyu sessiz kaldı. Zihni bir karmaşa içindeydi ve hiçbir şeyi çözemiyordu. Emin olduğu tek şey, Zhou Xiaochu ile evlenmek istemediğiydi. Sebebini analiz etmek için kafası netleşene kadar bekleyecekti, ama şimdi değildi. Şimdi bebeği hala arkasındaki odada uyuyordu.

“Shen Dai yüzünden mi?”

Kızışma dönemindeyken Qu Moyu’nun Shen Dai’nin kıyafetlerine sarılarak ağladığına şahit olmuştu. Qu Shen’in içinde kötü bir his vardı ama yine de oğlunun duygularına yenik düşmeyeceğine inanıyordu.

Qu Moyu ciddiyetle yanıt verdi, “Baba, şu anda meşgulüm. Yarın konuşuruz.”


ÇN: Çok şükür kötü günleri geride bıraktık. Şimdi sırada daha kötü günler var

5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

You cannot copy content of this page

0
Would love your thoughts, please comment.x