İçeriğe geç
Home » Alpha Predator 82. Bölüm

Alpha Predator 82. Bölüm

Shen Dai kaşlarını çatarak yataktan kalktı, yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Qu Shen er ya da geç Qu Moyu’nun onu ve Qiu Qiu’yu eve getirdiğini öğrenecekti zaten. Kendi isteği olmasa da Qu Shen’in gözünde ne tür bir insan olduğunun belirleneceği gün gelip çatmıştı. Aşağılanmak ya da hor görülmek istemiyordu.

Açıkçası Qu Moyu da bunun farkındaydı, “Qiu Qiu’nun yanında kal istersen. Aşağı inmek zorunda değilsin.”

Qiu Qiu’nun yanında kalmak değil de Shen Dai onu da alarak hemen oradan kaçmak istiyordu. Qu Shen bilerek kapıya kadar gelmişti ve bebeğin nerede olduğunu biliyor olmalıydı. Ama Shen Dai bebeğini Qu ailesinden uzak tutmakta kararlıydı. Qu Moyu, Qiu Qiu’nun velayetini bir bomba gibi elinde tutuyordu ve bu bombayı kullanıp kullanmaması onun “performansına” bağlıydı. Peki ya Qu Shen? Qu Shen ne yapmak istiyordu?

Qu Moyu, Shen Dai’nin endişelerinin farkındaydı. Omuzlarını tuttu ve onu kollarına çekerek omegasının dudaklarına bir öpücük kondurdu, “Merak etme, ben yanındayım.”

Shen Dai sessizce Qu Moyu’ya baktı ve ardından odadan çıktı.

Misafir odasına geldiğinde bakıcı Qiu Qiu’ya sütünü içirmekteydi. Qiu Qiu minik elleriyle biberonu tutarak dikkatlice içiyordu ama Shen Dai odaya girdiği anda iri, yuvarlak gözlerini babasına çevirmişti. Bir yandan ağzından mırıltılar çıkarıyor, öte yandan da elleriyle biberonu itiyor ve ayaklarını çırpıyordu.

Bütün gece gergin olan Shen Dai, Qiu Qiu’yu gördüğü an rahatlamıştı. Gülümsemeden edemedi, “Benim içirmemi istiyor.”

Bakıcı da güldü, “Konuşmayı bilmiyor ama çok akıllı.”

Shen Dai, bakıcının kucağından Qiu Qiu’yu ve biberonu aldı. Ardından kanepeye yaslanarak biberonun emziğini Qiu Qiu’nun ağzına doğru götürdü.

Shen Dai bakıcıya önceki geceyi sordu. Doğurduğundan beri ilk kez ondan ayrı kalmıştı. Xiaodie ile yaşarken, Qiu Qiu geceleri hep ağlıyordu ve ikisinden biri sürekli ilgilenmek zorunda kalıyordu. Bir kişi tek başına geceleri onu idare edemezdi. Qiu Qiu’nun kendisine olan bağımlılığını adım adım azaltması gerektiğinin farkındaydı, aksi takdirde hiçbir şey yapamayacaktı. Ancak o “bırakma” zamanı gelip çattığında hiç içinden gelmemişti. Qu Moyu bütün gece onu sıkıca sarmış olmasaydı çoktan gecenin bir yarısı Qiu Qiu’nun yanına koşmuş olurdu.

“Ah, gecenin yarısını ağlayarak geçirdi,” dedi bakıcı ve acı acı gülümsedi, “Gözlerinin hala biraz şiş olduğunu görebilirsiniz. Bu, siz olmadan geçirdiği ilk geceydi. Bu kadar ağlamış olması gayet normal. Her çocuk yavaş yavaş alışmak zorunda zaten. Birkaç güne düzelir.”

Shen Dai, Qiu Qiu’nun yumuşak, pembe göz kapaklarına hafifçe dokundu. Gece uyanıp kendisini bulamadığında nasıl ağladığını gözünde canlandırabiliyordu. O da babası olarak dayanamıyordu ama bakıcının da dediği gibi er ya da geç buna alışacaktı, “Koklaması için benim eşyalarımı verdin mi ona?”

“Evet, biraz etkisi oldu.”

“Ayrıca, şeffaf şişenin içinde sevdiği bir alfa feromonu var. Gerekirse onu da sıkabilirsin.”

Bakıcı tereddüt ediyor gibi görünüyordu.

Shen Dai onun endişelerini anlamıştı, “Endişelenme, Bay Qu kokusunu alırsa benim sıktığımı söyle. Şu anda en önemli şey Qiu Qiu’yu sakinleştirmek. Tamam mı?”

Bakıcı gülümseyerek, “Tamam,” dedikten sonra saatine baktı, “Bay Shen, bir süre sonra gündüz vardiyasına gelen bakıcı burada olacak. Eğer yapmamı istediğiniz bir şey olursa bana söylemeniz ya da beni aramanız yeterli.”

“Sorun değil. Sen de bütün gece uyanık kaldın, gidip uyu.”

Bakıcı eşyalarını toplayıp gitmek üzereyken biri geldi, ama gelen kişi diğer bakıcı değil Bayan Qu’ydu.

Shen Dai, Bayan Qu’ya baktı ve isteksizce gülümsedi.

Bakıcı usulca kapıyı kapattı ve odadan ayrıldı. Bayan Qu’nun bakışları Shen Dai’nin yüzünden sonra Qiu Qiu’ya doğru yöneldi. Ardından onlara doğru yaklaşarak hevesli gözlerle Shen Dai’ye Qiu Qiu’yu kucağına almak istediğini işaret etti.

Shen Dai yumuşak bir tonla, “Bir dakika bekleyebilir misin? Şu anda heyecanlı bir şekilde sütünü içiyor. Hareket ettirirsem genzine kaçabileceğinden korkuyorum,” dedi.

Bayan Qu otururken Qiu Qiu’ya sonsuz bir sevgi ve şefkatle baktı, “Onu görmeyeli sadece birkaç gün oldu ama sanki daha da büyümüş gibi.”

Shen Dai kapıya bir göz attı, Bayan Qu’nun tek başına gelip gelmediğinden emin değildi, “Dün onu kendim tarttım, iki yüz gram almış.”

Bayan Qu, onun ne düşündüğünü fark etmişti, “Buraya tek başıma geldim. Baba oğul kavgası başımı ağrıttı.”

“…..”

“Moyu’nun babası da Qiu Qiu’yu görmek istiyor. Bu yüzden benim kucağımda olması daha iyi.”

Shen Dai’nin ifadesi anında değişti, “Qiu Qiu kesinlikle ağlayacak. Tanımadığı alfalara yaklaşmaktan çekiniyor ve hatta…” Bayan Qu’nun önünde, Qiu Qiu’nun Qu Moyu’yu da reddettiğini söyleyemezdi.

“Biliyorum, ama Qiu Qiu’yu görmesi gerekiyor. Bence Qiu Qiu’yu yalnız görmesi daha iyi olur. Qiu Qiu, gerginliğini ve rahatsızlığını hissederse o zaman daha çok ağlar.”

Shen Dai tereddüt ediyordu. Fakat reddetmesi imkansızdı. Bayan Qu haklıydı, çünkü Qiu Qiu sahiden de babasının duygularını hemen seziyordu. Eğer kendisi korkarsa, Qiu Qiu da korkardı.

Bayan Qu, Qiu Qiu’nun minik pofuduk başını okşadı, “Ne kadar da uslu bir bebek.”

Shen Dai endişeli bir şekilde Qiu Qiu’ya baktı. Fakat Qiu Qiu kaygısızca sütünü içmeye devam ediyordu ve biberon neredeyse boşalmıştı.

Qiu Qiu sütünü içtikten sonra Bayan Qu onu kucağına aldı. Mırıldanıp kıkırdadığını görünce kalbi eridi ve Qiu Qiu’nun minik göğsüne hafifçe dokundu, “Qiu Qiu, büyükannenle bir süreliğine dışarı çıkmak ister misin?”

Shen Dai, Qiu Qiu’nun süt damlaları kalan ağzını sildikten sonra ciddi bir ifadeye büründü, “Bayan Qu, Başkan Qu tam olarak ne yapmak istiyor?” İster içgüdüsel ister başka sebeplerle olsun, Qu Shen’in Qiu Qiu’yu görmesini istemiyordu. Qu Shen sıradan bir omeganın doğurduğu alfa torununa değer verecek biri değildi. O halde neden Qiu Qiu’yu görmek istiyordu ki?

Bayan Qu sakince yanıtladı, “Bilmiyorum. Qu ailesi için endişelenmek istemiyorum ama seni korkutmasını da istemiyorum. Merak etme, hemen geri getireceğim.”

“….Tamam,” dedi Shen Dai ve gönülsüzce Bayan Qu’nun Qiu Qiu’yu götürüşünü izledi.

Çalışma odasında, Qu ailesinin babası ve oğlu bir masanın karşısında birbirlerine bakıyorlardı. Gözleri sanki barutla dolmuştu ve patlamaya hazır görünüyordu. İkisi de geri adım atmayacakmış gibiydi.

“Metresini ve gayrimeşru çocuğunu eve getirerek ne yapmaya çalışıyorsun?”

“Bebek hala küçük olduğu için benim evimde bakılması daha uygun.”

“Kıçımın kenarı, başka yerde çocukla ilgilenemiyor musun? Zhou ailesinin gözüne sokmak için bilerek mi yaptın?”

Qu Moyu gayet sakindi, “Hayır, onlarla yakından ilgilenmek istiyorum. Nişanı attığım için hatalı taraf benim, bu yüzden Zhou Xiaochu’yu utandırmak istemiyorum. Bunu kendim halledeceğim.”

“Ne yaptığını sanıyorsun sen? Nişanı atamazsın,” dedi Qu Shen sert bir şekilde, “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı dediğin ve Zhou ailesini kullandığın yayılırsa ortaklığımız ne olacak? Kafan karıştığı için nişanı atmak istiyorsun. Bu işin içinde ne kadar çok çıkarımız olduğunu biliyorsun. Aklını mı kaçırdın?!”

Qu Moyu başını eğdi ve her kelimeyi vurguladı, “Kendim halledeceğim dedim.”

Qu Shen o kadar sinirliydi ki yüzü mosmor olmuştu, “Qu Moyu, galiba kafayı yedin sen! Zhou Xiaochu ne kadar mükemmel bir eş adayı, görmüyor musun? Shen Dai’yle ve bu çocukla ilgilensen de onunla olduğun sürece görmezden gelecektir. Madem Shen Dai’yi seviyorsun, yanında tut o halde. Kimse bu tarz şeyleri önemsemez ama senin artık neyin önemli olduğunun farkına varma zamanın geldi de geçiyor bile!”

“Shen Dai bunu kabul etmiyor,” dedi Qu Moyu, ardından yavaşça başını kaldırdı ve doğrudan babasına baktı. O da başlangıçta aynı şeyi düşünmüştü. Shen Dai yanında olduğu sürece sorun yoktu ve yanında tutmak için de sayısız yolu vardı. Fakat zamanla daha fazlasını istediğini anlamıştı. Asıl istediği şey yeniden Shen Dai’nin kalbine girebilmekti.

Bir süre afalladıktan sonra Qu Shen kendine geldi ve küçümseyerek konuşmaya başladı, “‘Kabul etmedi’ mi? Ne o, yoksa hala Qu ailesinin oğluyla evlenmek mi istiyor? Evet, Araştırma Enstitüsü’ne girebilecek kadar üstün bir yetenek. Zekası ve yetenekleri olağanüstü. Kafana girip bir şekilde çocuğunu da doğurdu. S-seviyesi bir alfa olarak onun parmağında oyuncak olmaktan utanmıyor musun? Aç artık şu gözlerini ve kendine gel!!”

Qu Shen, Qu Moyu’nun babası olmaya layıktı ve oğlunun damarına nasıl basacağını çok iyi biliyordu. Bu sözler S-seviyesi alfa oğlunun yüzüne bir tokat gibi çarpmıştı.

Qu Shen’in elinde pek çok koz vardı, “Kendi omeganla bile başa çıkamıyorsun. Qu ailesi için tam bir utanç kaynağısın.”

Qu Moyu derin bir nefes aldı ve babasına keskin gözlerle baktı; gözbebekleri karanlık ve tahmin edilemezdi, “Shen Dai’nin yanımda olmasını istiyorum. Onu seviyorum ve bir oğlumuz var. Onunla evlenmemden daha doğal bir şey yok.”

Bu bakış Qu Shen’i ürpertmişti. Qu Moyu’nun babası olmasına rağmen, S-seviyesi bir alfanın karşısında duyulan o baskıyı hissediyordu. Duraksadı ve dağınık olan feromonlarını dizginledi, “İyi bir aileden gelmeyen ve B-seviyesi bir omega olan bir eşin, bir de A-seviyesi alfa oğlun olacak. Böyle bir hayattan memnun olacak mısın cidden?”

“Başka çocuklarımız da olacak,” dedi Qu Moyu boğuk bir tonla, “Ayrıca, onu işaretlemeyeceğim. S-seviyesi bir varis doğuramazsa, doğurması için başka birini ayarlarım*.”

ÇN: Burada Çincesinden yola çıkarsak taşıyıcı anneliği kastediyor. Qu ailesinin devam etmesi açısından S-seviyesi bir alfa gerekiyormuş

Qu Shen gözlerini kıstı.

“Baba, benim tüm şartlarım bunlar,” dedi Qu Moyu ve sıra sende dermiş gibi Qu Shen’e baktı.

Qu Shen’in yüzü gergindi ve ciğerleri öfkeden patlamak üzereydi.

Tam baba ve oğul bakışlarıyla birbirlerine meydan okuyordu ki Bayan Qu kucağında Qiu Qiu’yla içeri girdi.

Qu Moyu hemen ayağa kalktı, feromonlarını dikkatlice geri çekti ve gergin bir şekilde Qiu Qiu’nun tepkisini izledi.

Qu Shen de Qiu Qiu’ya bakıyordu.

Qiu Qiu’nun yuvarlak gözleri iki kişi arasında hareket etti ve hemen mutsuz bir şekilde mırıldandı. Ardından ağlamak üzereymiş gibi Bayan Qu’nun kollarında kıvrıldı.

Bayan Qu, Qiu Qiu’nun sırtını sıvazladı, “Sorun yok, biricik Qiu Qiu’m.”

Qu Moyu’nun sessizce birkaç adım geri gittiğini görünce Qu Shen, “Bebeği buraya getir,” dedi.

“Sessiz ol ve onu korkutma,” dedi Bayan Qu ve ardından Qiu Qiu ile beraber ona doğru yürüdü.

Mırıldanmakta olan Qiu Qiu’ya bakan Qu Shen’in kaşları çatıldı ve hafifçe öksürdü, “Kaç aylık?”

“Dört aylık.”

“Bayağı güçlü görünüyor,” dedi Qu Shen soğuk bir şekilde, “En azından A-seviyesi bir alfa. Shen Dai, Qu ailemiz için bir oğul doğurdu. Bu çocuğun soyadı Qu olabilir, ayrıca Shen Dai’yi de ödüllendireceğiz. Fakat asla Qu ailesine giremez.”

― ― ―

ÇN: Kitap bugün 132.bölümde final verdi. Yazar ekstra bölüm yazacakmış ama 💕 Ayrıca bugün bomba bir fanart düştü ofofof buyurunuz:

Cr: üzerindeki lofter hesabı

5 1 vote
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

You cannot copy content of this page

0
Would love your thoughts, please comment.x